Rezonans Terapileri İle Kolayca Zayıfla
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan en son verilerde, nüfusun yaklaşık % 39' unun - 18 yaş ve üstü - obez olarak kabul edildiğini ortaya koydu. Bu, birçok insanın, kilolarını daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmak için sağlıklı bir diyet uygulayamadığı anlamına gelir.
“Sağlıklı” bir diyet, temel olarak vücuda zarar verebilecek gıdalardan kaçınmak ve aynı zamanda vücuda sağlığımız için gerekli besinleri doğru oranlarla alabilmektir.
Yiyeceklerle ilgili mesele, hayatta kalmak ve vücudu sağlıklı durumda tutmak için gerekli olan tüm vitaminleri, proteinleri, yağları, mineralleri ve diğer besinleri içeren tek bir gıda maddesi olmamasıdır. Bu nedenle, vücudu nemlendirmek için yeterli su ile birlikte, daha iyi bir sağlık için çeşitli besleyici gıda maddeleriyle ayarlanmış dengeli bir diyet önerilmektedir.
Biorezonans Tedavisi Nedir ve Nasıl Yardımcı Olabilir?
Biorezonans teknolojisi ile her türlü bağımlılıkla mücadele ettiğimiz gibi obezitenin en önemli unsurlarından biri olan karbonhidrat bağımlılığı ile de mücadele etmekteyiz. Sağlıklı ve kalıcı zayıflama ile fit bir vücuda sahip olabilmeniz için size ve ihtiyaçlarınıza özel olarak rezonans terapilerinin farklı formlarını bir arada kullanmaktayız. Merkezlerine özgü son teknoloji rezonans cihazımız QUİTT ve Manyetik Frekans ile aynı sigara ve alkol bağımlılıklarında olduğu gibi başta karbonhidratlar olmak üzere kalori içeriği yüksek gıdalara (çikolata-tatlı-pilav-makarna) karşı bağımlılık ve intoleransta etkili bir terapi yöntemi sunmaktayız…
Bu yöntem kişide bağımlılık yaratan maddelere karşı uygulanan ve o maddeye özgü elektromanyetik frekansların vücuttan “silinmesi” olarak anlatılabilecek bir terapi yöntemidir. Yapılan işleme kısaca gıdalar üzerinden uygulanan bağımlılık terapisi diyebiliriz. Bu terapi özellikle karbonhidrat grubu gıdalar üzerinden yapıldığında iştah azalır, kişi kolayca doymaya başlar. Kişinin bir öğünde yediği miktar çok da büyük çaba sarf etmeden azalır. Herhangi bir cerrahi işleme ve ağır diyet programlarına gerek kalmaksızın, acı çekmeden ve acıkmadan kolayca kilo verme sağlanır.
Hangi gıdalar diyet listesinden çıkarılır?
Hamurişi- Ekmek- Gluten; Kilo problemi olan ve kilo vermeye çalışan birçok kişinin ilk terk etmesi gereken gıdaların başında karbonhidratlar yer alır. Ancak karbonhidratları hayatımızdan çıkartmak, özellikle uzun vadede karbonhidratsız beslenmek düşündüğümüz kadar kolay değildir. Diyete başlayan herkesin ilk terk ettiği ama çok kısa sürede tekrar tüketmeye başladığı gıda grubunun başında hamur işleri geldiği için, başarısız diyet programlarının en önemli problemidir börekler, baklavalar…
Unlu mamuller sağlığımızı sadece kilo üzerinden tehdit etmemektedir. Kronik bağırsak problemlerinden, migrene; geçmeyen baş ağrılarından, halsizlik, yorgunluk ve psikolojik problemlere kadar birçok sağlık probleminin altında yatan ana unsurlardan birisi de karbonhidrat ağırlıklı beslenmedir. Biorezonans terapisi unlu gıdalar üzerinden kullanıldığında hem vücudun bu gıdalara karşı isteği azalmakta, hem de bu gıdaların yarattığı birçok sağlık probleminde düzelme olmaktadır.
Quitt seansları; kişilerin hamur işlerine düşkünlüğünü ve iştahını azaltarak zayıflamayı sağladığı gibi olası gluten intoleransının yarattığı birçok problemin çözümünü sağlayarak da metabolizmanın düzenlenmesine destek verir.
Şekerli gıdalar – Tatlılar; Diğer bağımlılık yapan birçok madde gibi, şekerli gıdalara ve tatlılara olan bu bağımlılık yani “düşkün olma” , “çok yeme” ve “çok sevme” hali QUİTT terapileri ile giderilebilir. Rezonans terapilerinin yapmış olduğu enerji dengelenmesinin sonucu olarak, bu gıdaların alımında azalma sağlanır. Şahsın olası insülin direnci kırılarak daha sağlıklı bir metabolizmaya kavuşması hedeflenir. Kırılan bu insülin direnci ile kan şekerinde ani düşmelerin önüne geçilerek, şahsın glikoz ihtiyacında azalma sağlanmış olur.
Çikolata; Çikolataya karşı olan bağımlılık bu terapilerle giderilebilir.
Meyveler; Glisemik yükü yüksek olan meyvelere düşkünlük hali ortadan kaldırılabilir.
Tuz; Çok tuz kullananlar için, terapiler diğer gıdalarla birlikte tuz üzerinden de yapılır ve kişilerin tuza “düşkün olma” hali giderilebilir. Bu yöntem ile özellikle tuz kullanımın kısıtlandığı hipertansif kişilerin tansiyon değerlerinde ciddi dengelenmeler görülebilmektedir.
İnek sütü ürünleri; Bir çoğumuz çocukluk çağından itibaren her gün inek sütü içeren gıdalar tüketiyoruz. Özellikle mide ve birçok bağırsak hastalığının zemininde ‘laktoz intoleransı’ yatmaktadır. QUİTT ile yapmış olduğumuz terapileri inek sütü içeren gıdalar üzerinden kullandığımızda (glutene benzer şekilde) ‘laktoz intoleransına’ bağlı gelişen birçok sağlık probleminde düzelme görülebilmektedir.
Mayalar ve Candida; Bağırsakta aşırı üreyen maya ve mantarların iştah problemleri, alerjiler, hazımsızlık şikayetleri ve birçok sağlık probleminde rol oynayabileceğini biliyoruz. Biorezonans terapilerinde karbonhidrat ağırlıklı gıdalar ile birlikte candida ve mayalar üzerinden de frekans silmesi yapıyoruz.
Diğer gıdalar; Kişinin fazla kullandığı ve fazla düşkün olduğu her türlü “problemli” gıda (kola, kahve, cips gibi) için biorezonans terapisi kullanılabilir. Örneğin; çok kola tüketiyor ve azaltmak istiyorsanız, yapılan seansta diğer gıdalarla birlikte kola da kullanılarak ve kolaya “düşkün olma” hali giderilir.
Ne Yapıyoruz? Nasıl Yapıyoruz?
İştahınızı kontrol altına alabilmek için; Quitt Rezonans Cihazıyla ilk iki seansı 5 gün arayla olmak üzere toplam 4 seanslık uygulama BMI’i(vücut kitle indekisi<25) kişiler için çoğu zaman yeterlidir.
Modern çağın getirdiği fast-food kültürü ve günlük tüketilen karbonhidratların fazlasıyla ön planda olduğu yeme alışkanlıkları ne yazık ki pek çok hastalığın ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Özellikle karbonhidratlar (hamur işleri, ekmek, pilav, makarna, tatlılar…) bağımlılık yaratır ve maalesef bu bağımlılık hali birçoğumuzda az ya da çok mevcuttur.
Karbonhidrat bağımlılığından kurtulmanız için; ana hatlarıyla, ilk ikisi 5 gün ara ile ve 3. seansın 21. günde son kontrol seansınında 35. günde uygulandığı, her seansın ortalama 1 saat sürdüğü 4 seanslık terapi yeterlidir. Kaç seansın uygulanacağı terapist ve danışanla beraber belirlenir. Uygulamanın şu ana kadar bildirilen hiçbir yan etkisinin olmadığı bilinmekle birlikte, seans esnasında kişide sakinleşme-rahatlama halinden başka bir şey hissedilmez.
Terapi Sonrası?…
QUİTT rezonans cihazı ile girdiğiniz ilk terapi seansı sonrasında gözle görülür bir şekilde yediklerinizin çaba harcamadan azaldığını fark edersiniz. Rezonans terapilerinin iştahınızı belirgin olarak azalttığını göreceksiniz. Ancak asıl etki terapinin 2. Seansından sonraki günlerde ve haftalarda ortaya çıkacaktır. Terapiler sonrasında artık ekmek, makarna, hamur işleri, tatlılar ya da çikolata gibi karbonhidratları canınız istemeyecek, gözleriniz market ve restoranlarda bu gıdaları aramayacaktır. Diyet yapıyor hissi olmaksızın yediklerinizin kendiliğinden azaldığını ve daha çabuk doyduğunuzu hissedeceksiniz. Bu terapilerden sonra rafine karbonhidrat alımının kesilmesine bağlı olarak gastrointestinal sisteme ait bir çok rahatsızlığınızın (hazımsızlık, şişkinlik, reflü, ishal, kabızlık, vb.) gerilediğini veya ortadan kalktığını da fark edeceksiniz. Hipoglisemi (şeker düşmesi) ataklarının azalması, migren ataklarının azalması, uyku düzensizliklerinin gerilemesi, sabah yorgunluklarının azalması, bu terapilerden sonra sık karşılaştığımız diğer etkiler olarak görülmektedir. Terapilerin ikinci haftasından itibaren sadece kilo vermekle kalmayıp, bunun yanı sıra kendinizi hafiflemiş hissettiğinizi, uykularınızın düzeldiğini, ağrılarınızın azaldığını ve duygusal olarak sakinleştiğinizi hissedeceksiniz.