Manuel Terapi
Skolyoz ve kifoz gibi omurga problemlerinde, dirsek sorunlarında (golfçü dirseği, tenisçi dirseği), fibromyaljide, kalça rahatsızlıklarında, omuz ve el bileği (karpal tünel sendromu) tedavisinde manuel terapinin başarıyla uygulandığı bilinir. Boyun ve bel fıtıklarında ise nadir sorunlar dışında ameliyat, manuel terapi ile kişilerin kaderi olmaktan çıkar ve %90 oranında başarılı sonuçlar alınabilir.
Fıtık Tedavisinde Manuel Terapi
Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir uygulama geçmişine sahip olan manuel terapi, Galen ve Hipokrat gibi tıbbın öncülerinin de bahsettiği "bası ile yapılan tedavi" ve "omur sütunu germe" gibi tedavileri de kapsamaktadır. Doğu tıbbında daha eski olmasına rağmen Batı tıbbında son 15-20 yıl içerisinde gelişme gösteren manuel terapi, günümüzde başarı ile uygulanan bir tedavi yöntemi olarak bilinmektedir.Ortopedik problemlerde manuel terapi sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.
Özellikle bel fıtığı manuel terapi ile tedavi edilerek, hareket açısındaki kısıtlamalar yok edilebilir. Bel bölgesinin sahip olduğu fizyolojik ve anatomik hareketlerindeki engellemeler ya da eklemin esas hareket kabiliyetini kaybetmesi, manuel terapi ile tedavi edilebilir. Bu kapsamda elle çekme ve burma gibi manevralar uygulanır. Böylece eklemlerin sahip olduğu fizyolojik ve anatomik açıların geri kazandırılması amaçlanır.
Tüm kas ve iskelet sistemi hastalıklarında olduğu gibi bel fıtığı sorunları da manuel terapinin soruna bir bütüncül şekilde yaklaştığı ve bu doğrultuda tedavi gerçekleştirdiği bir alandır. İnsan boynunun yapısı belli bir hareket kabiliyetlerine sahip olması ile bilinir. Zamanla ve çeşitli nedenlerden dolayı bu hareket kabiliyetinin kısıtlanması ya da tamamen kaybedilmesi ise boyun fıtığı olarak adlandırılmaktadır.
Boyun fıtığı manuel terapi ile tedavi alanına da giren bir husus olduğundan öncelikli olarak boyun bölgesinde oluşan hareket kısıtlamalarının boyutları tespit edilir. El ile yapılan birtakım uygulamalar sayesinde boynun hareket açıları belirlenir ve rahatsızlığın boyutu tespit edildikten sonra tedaviye başlanır. Bu aşamada mevcut sorunun daha ayrıntılı tespit edilebilmesi için radyolojik görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılmaktadır.
Ameliyatsız fıtık tedavisi manuel terapi ile mümkün hale gelmiştir.
Ancak manuel terapinin tedavi süresi, hastanın fiziksel ve psikolojik durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Boyun ve bel fıtığı sorunları için ortalama 8 seansta etkili sonuçların alınması beklenir. Kısacası boyun ve bel fıtıklarında ameliyat kader değildir.
Manuel Terapi Teknikleri
Manuel terapi, hastanın durumuna göre özel tedavi türlerinden birini ya da birkaçını içeren uygulamalardır. Manuel terapi teknikleri arasında en sık uygulananları şu şekildedir:
Yumuşak Doku Mobilizasyonu
Bu teknik, eklemler ve etrafındaki kasları aktif hale getirmek için uygulanır. Temel amaç eklem hareketlerini düzeltmek ve sonrasında kasların gerginliğini azaltmaktır. Yumuşak doku mobilizasyonu, sıklıkla farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkan miyofasyal adezyonları tedavi etmek için kullanılır.
Böylece doku sıvıları harekete geçirilir ve kas gerginliği azaltılır. Bu prosedürde omurgayı çevreleyen kasların tamamı ele alınır. Bu kaslara uygulanan ritmik germe ve kuvvetli basınç kasları aktifleştirmekte etkili olmaktadır.
Eklem Mobilizasyonu
Eklem mobilizasyonu ile tutulmuş eklemlerin gevşetilmesi ve hareket hızının artırılması hedeflenir. Çünkü hastalar genellikle sırtlarındaki kasların tutulmasından şikayet ederler. Sıklıkla masaj ve buz uygulaması, ağrının azaltılmasında kullanılsa da; sırt ağrısı tekrarladığı için eklem mobilizasyonu tercih edilmelidir.
Ger ve Say
Ger ve say tekniği, postüral ve yapısal problemlere sebep olan nöromüsküler refleksleri düzelmeye odaklanır. Ağrıyı tetikleyen noktaları hedef alan bu teknikte doktor, hassasiyetin azaldığı en rahat pozisyonu yakalar. Kişi, yaklaşık 90 saniye boyunca bu pozisyonda tutulur. Bu sürede hafif gerilme ve asemptomatik gerginlik meydana gelir. Hasta yavaş yavaş pozisyondan çıkarılır ve vücut kaslarının normal gerginlik seviyesine dönmesi sağlanır. Oluşan kas gerginlikleri, iyileşme aşamalarını da belirler. Ger ve say yöntemi diğer tedavilerin yanıt vermediği, çok hassas sırt rahatsızlıkları ile akut problemlerde tercih edilir.
Manuel terapiye başlanmadan önce uzman doktor olası riskleri önlemek adına terapi uygulanacak alanın tüm kas, kemik ve sinir hasarlarını tespit etmek için ayrıntılı bir değerlendirme gerçekleştirir. Bu tedavide temel amaç herhangi bir ilaç kullanılmadan tamamen el ile uygulanan bası ve germe tekniklerinin kullanılmasıdır. Bu sayede bazı tedavilerde engel teşkil eden kalp, şeker, tansiyon gibi hastalıklar, manuel terapi de herhangi bir sorun teşkil etmez.Manuel terapi uygulamalarında en önemli husus uzman bir doktor tarafından uygulanmasıdır.
Tıp eğitimi olmayan, yeterli deneyim, bilgi ve yetkinlikten uzak kişiler hastayı yanlış değerlendirebilecekleri için yarardan çok zarara neden olabilirler. Hatta tedavi esnasında oluşabilecek komplikasyonlara karşı ne yapacaklarını da bilemeyeceklerinden ciddi sakatlık riskleri ortaya çıkabilir. Bu nedenle sadece uzman ellerde uygulandığı taktirde, manuel terapi zararları olmayan, pek çok fayda sunan bir tedavi şeklidir.
Evet mümkün, ancak genelde durum böyle değil. Manuel Terapi çok sık kullandığımız etkili bir tedavi olabilir ama aynı zamanda problemin diğer noktalarına çalışmak gerekiyor. Vücudumuz bir bütün. Sadece omurga değil, kas sıkışmaları, kan dolaşımı ve sinir sisteminde uyarılması gereken noktalara da bir bütün halinde çalıştığımız zaman Manuel Terapinin verimliliği artıyor. Her bir tedavi ayrı bir önemli. Bazı hastalarda tek seferde iyileşen insanlarda oluyor.
Hayır vermez. Bazı hastalarım çıkan sesten korkuyor. Acaba kemiklerim kırılır mı diye endişe ediyorlar. Çok ileri derecede kemik erimesi, kanser vs gibi extra durumlar olmadıkça ( zaten bu durumlarda yapılmıyor.) zarar hiçbir şekilde olmaz. Zaten uygulayan insanlar bunun eğitimini alıyorlar. Sağlık alanında uzman eğitimli bir insana gittiğiniz zaman korkmanıza gerek yok.
Manuel terapi yaş sınırı olamaksızın herkese uygulanabilir.
Manuel terapi adından da anlaşılacağı şeklinde sadece elle meydana getirilen bir tedavi metodudur. Herhangi bir araç ve gereç gerekmemektedir ancak terapistin mevzu ile ilgili eğitim almış olması şarttır.
Manuel terapi seansında ağrı oluyorsa bir şeyler yanlış yapılmaktadır, hiçbir şekilde ağrı hissedilmemelidir.
Yeni başlamış şikayetlerde birinci seansın sonunda bile iyileşme görülürken, uzamış durumlarda ortalama altı seans gerekmektedir. Yani etkisi birinci seanstan itibaren hissedilir derecededir.
En az bir, ortalama altı, en fazla on-oniki seans gerekmektedir.
Seanslar ortalama yarım saat sürmektedir.
eri dönüşümsüz zedelenmelerin olmadığı durumlarda tam şifa olmaktadır. Geri dönüşümsüz doku zedelenmesi olan vakalarda ise hastanın şikayet ve belirtilerinin oldukça azaldığını, hayat kalitesinin ciddi şekilde arttığını görmekteyiz.
Ağır kanserli hastalar, ileri psikolojik bozukluklar, ağır osteoporozu olanlar ve yeni ameliyat geçirmiş olanlara uygulanmamalıdır.
Türkiye Manuel Terapi Derneği; Uluslararası Manuel Terapi Cemiyeti (FİMM)’ne üyedir. Bu kuruluşa Avrupa’da üye olan 30 ülke ve toplam 30.000 kayıtlı Manuel Terapi Uzmanı vardır. Aynı kuruluşun birde bilimsel akademisi mevcuttur.