Anksiyete Nedir?
Anksiyete bir diğer adıyla kaygı bozukluğu, psikolojik bir rahatsızlıktır. Günlük hayatımızda ara sıra anksiyete yaşamak olağandır. Çünkü zaman içerisinde karşı karşıya kaldığımız olaylardan ötürü endişelenebilir ya da gelecek ile ilgili maddi-manevi anlamda kaygılar duyabiliriz. Unutmayın! anksiyete ilaçsız tedavi edilebilir. Buradan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Günlük yaşamda kaygı duymak her ne kadar normal olsa da, dozunda bir aşırılık mevcutsa o zaman tıbbi bir hastalıktan söz edebiliriz.
Kaygılar, günlük yaşamda karşılaştığınız sorunlar ile baş edebilmeniz için sizi hazırlayıp, daha hızlı karar verebilmenize ortam hazırlar. Kaygı aslında beyninizin strese tepki vermesi ve sizi ileride yaşayabileceğiniz potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, yoğun, sürekli devam eden bir endişe hali ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku vardır.
Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir. Unutmayın ilaçsız panik atak tedavisi mümkündür. Buradan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu duyulan aşırı endişe, kaygı, panik durumu günlük aktivitelerin süregelmesini sekteye uğratır. Kontrol edilmesi ve yönetilmesi zor olduğu gibi, zaman öngörüsünde de bulunulamamaktadır.
Bu halin belirtileri çocukluk, gençlik yıllarında başlayıp yetişkinliğe kadar devam edebilmektedir. Yetişkinlik döneminin ardından azalma eğilimindedir.
Anksiyete bozukluklarının kendi içinde; sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler, genelleştirilmiş anksiyete gibi bölümleri de mevcuttur. Bu bağlamda sadece bir değil birden fazla anksiyete bozukluğundan muzdarip olabilirsiniz.
Anksiyete Belirtileri Nelerdir?
- Kan basıncının ve kalp atışının artması
- Kas gerilmesi
- Ürperme
- Gözbebeklerinin büyümesi
- Derinin solması ya da kızarması
- Terleme
- Sık tuvalete gitme
- Öğürme, geğirme, kusma
- Boğazda düğümlenme
- Açık havaya ihtiyaç duyma
- Sersemlik hissi
- Uyuşma ve karıncalanmalar
- Uyku bozukluğu
- Huzursuzluk
- Aşırı heyecan
- Endişe
- Düşünceleri toplamada güçlük
- Zihnin durması hissi
- Denetimini yitirme
- Ölüm korkusu
Anksiyete Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı faktörler anksiyete bozukluğu yaşama riskinizi artırabilir.
- Çocukluk döneminde, cinsel istismar ya da ihmal yaşanması anksiyete riskini oldukça artırmaktadır.
- Travmatik olaylara maruz kalan bireylerin anksiyete bozukluğu yaşama oranı oldukça fazladır.
- Depresyonda olmak, anksiyete riskinizi artırır.
- Kendi sağlığınız ya da çevrenizdeki kişileri sağlığından duyulan endişe ve stres hali anksiyete bozukluklarını artırabilir.
- Madde bağımlılığı anksiyete riskini artırır.
- Çocuklukta yabancılardan çekinen, kendini geri çeken, iletişim kurmayan kişilerde risk fazladır.
- Özgüven eksikliği, alay konusu olma gibi olumsuz düşünceler, algılar anksiyete bozukluğuna sebep olabilir.
- Belirli kişilik tiplerindeki kişiler anksiyete bozukluklarına yatkındır.
Anksiyete bozukluğu türleri nelerdir?
Çocuk ve ergenlik yaşlarında okul ya da sportif oyunlar hakkında evhamlar sıkken; daha yaşlılarda kendi ya da yakınlarının sağlıkları ile ilgili evhamlar fazladır. Yaşlılara göre daha genç yaştakilerde anksiyete belirtileri hastayı daha fazla etkilemektedir. Çocuklarda bir şeylerin zamanında olması ile ilgili aşırı önem verme olabilir. Felaket senaryoları şeklinde (doğal afetler ya da savaş) ile ilgili evhamlar da çocuklarda sıktır.
Anksiyete bozuklukları kendi içerisinde birçok alt türe ayrılır:
-
AGORAFOBİ
İçinde bulunulan açık mekan ya da kalabalık kaynaklı bir endişe durumunu ifade eden agorafobi endişesine sahip kişiler bu tarz ortamlarda endişeye ek olarak kapana kısılma, muhtaç olma ve utanma gibi negatif duygular hissedebilir.
-
BİR TIBBİ DURUMA BAĞLI ANKSİYETE HALİ
Fiziksel bir sağlık sorununun kişide aşırı endişe ve panik hissi yaratma durumudur.
-
JENERALİZE ANKSİYETE BOZUKLUĞU
Kişinin rutin aktivite ve etkinliklerde bile aşırı endişe halinin meydana gelmesidir. İçinde bulunulan duruma göre orantısız bir şekilde meydana gelen bu hisleri kişi kontrol etmede zorlanabilir. Anksiyete bozukluklarının bu türüne ilişkili diğer bozukluklar ve depresyon gibi psikiyatrik durumlar eşlik edebileceği için dikkatli olunmalıdır.
-
AYRILIK ANKSİYETESİ
Bireyin bağlılık duyduğu figürden uzaklaşması halinde geliştirdiği endişe ve korku halini ifade eder. Uzaklaşmak dışında bağlılık figürünün zarar göreceği düşüncesi de endişe kaynağı olabilir. Bu konu ile ilgili kabus görme ve düşüncelerden fiziksel olarak etkilenme nedeniyle oluşabilecek çeşitli belirtiler ayrılık anksiyetesi semptomları arasında yer alır. Bu duruma genellikle çocukluk çağında rastlanılmasına rağmen bazı kişilerde ayrılık anksiyetesinin erişkin yaşamda da devam etme ihtimali mevcuttur.
-
PANİK BOZUKLUK
Kişide beklenmedik zamanlarda aniden ortaya çıkan ve dakikalar içinde zirveye ulaşan yoğun endişe ve korku halidir. İçinde bulunulan duruma göre aşırı düzeyde meydana gelen bu negatif hislerin etkisiyle nefes darlığı, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi fiziksel hisler oluşabilir. Bu durumu bir kez tecrübe eden kişide aynı durumu tekrar yaşama korkusu da belirtilere eklenebilir.
-
SELEKTİF MUTİZM
Çocukların evlerinde diğer aile bireyleri ile iletişim kurabilmelerine rağmen okul gibi sosyal ortamlarda kendilerini ifade edememesi halidir. Bu durum dolayısıyla eğitim ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyebileceği için dikkatli olunmalıdır.
-
SOSYAL FOBİ
Sosyal ortamlarda ortaya çıkan yüksek düzeydeki endişe, başkaları tarafından yargılanma ve rezil olma korku halini ifade eden anksiyete bozukluğu alt türüdür.
-
ÖZEL FOBİLER
Kişinin belirli bir canlı, nesne ya da duruma dair yoğun kaygı ve korku hissi yaşamasıdır. Kişiler bu etkenden kaçınmayı sağlayacak davranışlara yönelebilirler. Hayvan korkuları ve kan, enjeksiyon, hastalık korkuları, anksiyete bozukluğunun özel fobiler kategorisi içerisinde değerlendirilir.
Anksiyete Kimlerde Daha Sık Görülmektedir?
İstatistiklere göre, anksiyete bozuklukları kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Aşırı korumacı tavırla büyütülmüş çocuklarda, çevresinden hep olumsuz tepkiler alan ve sindirilmiş kişiliklerde anksiyeteye daha sık rastlanılmaktadır.
Çocukluk çağında yaşanılan olumsuzluklar, travmalar ve mutsuzluklar arttıkça anksiyete riski de eş zamanlı olarak artmaktadır. Bunun yanı sıra ailede ya da akrabalarda anksiyete görülmesi riski artırır. Çünkü genetik geçiş bu rahatsızlıkta mümkündür.