Karaciğer Yağlanması Nedir?
Karaciğer Yağlanması Nedir?
Diğer bir adıyla hepatik steatoz olan karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde çok fazla yağ depolanması ve birikmesi durumudur. Normal şartlar altında karaciğerde az miktarda yağ bulunur, ancak fazlası çeşitli sağlık sorunlarına yol açar.
Karaciğerin insan vücudundaki ikinci en büyük organdır. Yiyecek ve içeceklerden gelen besinlerin işlenmesine yardımcı olur ve kandaki zararlı maddeleri süzerek kanı temizler. Ancak karaciğerde çok fazla yağ bulunması, karaciğere zarar verebilecek ve yara dokusu oluşturabilecek şekilde karaciğer iltihabına neden olabilir. Daha ağır vakalarda, bu yara dokuları karaciğer yetmezliğine yol açabilir.
Karaciğer yağlanması, sebebine göre iki genel türe ayrılır. Çok fazla alkol tüketen bir kişide karaciğer yağlanması geliştiğinde, alkole bağlı karaciğer yağlanması hastalığı (AFLD) olarak bilinir. Alkol kullanmayan ya da çok az alkol kullanan bireylerde gelişen karaciğer yağlanması ise alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (NAFLD) olarak bilinir.
Daha ağır karaciğer yağlanması geçiren bazı bireylerde, karaciğer iltihabı nedeniyle ileri derecede yara dokusu oluşabilir, yani karaciğer skarlaşması gerçekleşebilir.
Karaciğer skarlaşması, aynı zamanda karaciğer fibrozu olarak isimlendirilir. Şiddetli karaciğer fibrozu gelişirse bu da siroz gibi hayati tehdit oluşturan hastalıklara yol açabilmektedir. Siroz sonucunda karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyen olumsuz bir durum oluşur.
Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasından muzdarip kişilerde de agresif bir karaciğer yağlanması hastalığı türü olan alkolsüz steatohepatit (NASH) geliştirebilir. Bu türde karaciğer dokusu üzerinde görülen hasar, ağır alkol kullanımından kaynaklanan hasara benzerlik gösterir ve yine karaciğer yetmezliğine neden olabilir.
Karaciğer yağlanması üzerinde Biorezonans Terapileri oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.
Karaciğer Yağlanması Neden Olur?
Karaciğer yağlanması, vücut çok fazla yağ ürettiğinde veya ürettiği yağı yeterince etkili bir şekilde metabolize etmediğinde gelişir. Fazla yağ karaciğer hücrelerinde depolanır ve burada biriken yağ karaciğer hastalığına neden olur.
Bu yağ birikimi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Örneğin çok fazla alkol almak bu sebepler arasında en yaygın olanıdır ve alkole bağlı karaciğer hastalığının ilk aşamasıdır.
Alkol almayan veya çok az alkol alan bireylerde karaciğer yağlanması hastalığının nedeni genellikle daha az görülür. Bu durumda obezite, kandaki yüksek kan şekeri, insülin direnci ve özellikle trigliseritler olmak üzere yüksek yağ ve kolesterol seviyelerinin rol oynadığı düşünülmektedir.
Bununla birlikte daha az görülmesine karşın karaciğer yağlanmasının nedenleri arasında gebelik, hızlı kilo kaybı, Hepatit C, yani Sarılık gibi bazı enfeksiyon türleri, çeşitli ilaçların yan etkileri, belirli toksinlere maruz kalınması ve genetik faktörler sayılabilir.
Karaciğer Yağlanması Belirtileri Nelerdir?
Birçok vakada, karaciğer yağlanması genellikle herhangi bir belirgin semptoma neden olmaz. Ancak karaciğer yağlanması belirtileri arasında karnın sağ üst tarafından şiddetli ağrı veya kişinin aşırı yorgunluk hissetmesiyle gelişen vakalar da mevcuttur.
Karaciğer yağlanmasına bağlı karaciğer hastalığı oluşan nadir vakalarda ciltte çeşitli belirtiler görülebilir. Kaşıntı ve kaşıntıya bağlı olarak gelişen kızarıklıklar meydana gelebilir.
Yine pullanma da karaciğer yağlanması ve sirozun ciltteki bazı belirtilerinden biridir. Bu tarz sorunlar yaşayan kişilerin en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna gitmeleri tavsiye edilmektedir. Bunlar haricinde sirozun belirtileri arasında:
- iştah kaybı,
- Kilo kaybı,
- Halsizlik,
- Yorgunluk,
- Burun kanaması,
- Sarı cilt ve gözler,
- Cildin altında görünen ağ benzeri damar grupları,
- Karın ağrısı,
- Karın şişmesi,
- Bacaklarda şişme,
- Erkeklerde meme büyümesi,
- Kafa karışıklığı bulunur.
Karaciğer yağlanması nasıl önlenir?
Basit önlemlerle karaciğer yağlanmasının önüne geçilebilir. Karaciğer yağlanmasına karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıralayabiliriz;
- Metabolizmayı düzenleyen beslenme alışkanlıkları ve özellikle Akdeniz tipi diyet tercih edilmelidir.
- Tekli doymamış yağ asitleri içeren zeytinyağı, balık ve sebze tüketilmelidir.
- Yağdan, rafine şekerden ve unlu mamullerden kaçınılmalıdır.
- Raf ömrü olan, koruyucu içeren, kapalı kutulardan uzak kalınmalıdır.
- Posa/liften zengin bitkisel protein kaynağı baklagilleri haftada 2 kez tüketmeye özen gösterin, baklagilleri yemek olarak tercih edebilir, çorbalarınıza ve salatalarınıza da ekleyebilirsiniz.
- Yoğurt veya kefir gibi probiyotik besinlere beslenmenizde düzenli olarak yer verebilirsiniz. Probiyotik besinler kolesterol ve kötü huylu kolesterol düzeylerini azaltmaya ve karaciğerde yağ sentezini önlemeye yardımcı olabilir.
- Fiziksel aktiviteyi yaşam tarzı haline getirin. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetişkinlerin haftada en az 2 kez ve toplam en az 150 dakika olacak şekilde hafif ve orta şiddetli egzersiz veya en az 75 dakika olacak şekilde orta veya yüksek şiddette egzersiz yapmalarını öneriyor
- Günde 30 dakika tempolu yürüyüş yapılmalıdır..
Karaciğer Dostu Besinler Nelerdir?
Karaciğerin İlacı 16 Besin
Enginar
Karahindiba
Brokoli
Zerdeçal
Zencefil
Limon
Sarımsak
Pancar
Avokado
Kuşkonmaz
Üzüm Çekirdeği
Kişniş
Yeşil çay
Ginseng
Spirulina
Klorella