Kollajen Nedir? en çok nelerde var?
Değişen yaşam tarzı, ev ve iş arasında geçen günler ve yoğunluk gibi nedenlerle sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermek her ne kadar önemli olsa da zorlaşabilir. Bununla birlikte ilerleyen yaş, zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalmak, sigara ve alkol kullanımı gibi olumsuz durumlarla birlikte vücut işlevi için gerekli olan bazı bileşenler besinlerle birlikte tam olarak karşılanamayabilir. Bu gibi durumlarda hekim önerileri doğrultusunda ihtiyacı olduğu tespit edilenlerde gıda takviyelerinin kullanımı önerilir.
Her insanın isteği daima sağlıklı, genç ve güzel kalabilmektir. Ancak biyolojik yaş ilerledikçe cilt yıpranır, gençliğini kaybeden vücutta eklem, bel ve sırt ağrıları baş gösterir. Bu alanda son yıllarda öne çıkan kolajen tedavileri ile yaşlanmaya ve ağrılara dur demek mümkün.
Kolajen Nedir?
Son yıllarda kullanımı yaygınlaşan gıda takviyelerinden bir tanesi de kolajendir. Doku ve organlarda hem yapısal hem de işlevsel açıdan gerekliliklerin yerine getirilebilmesi için çok önemli olan kolajen proteini, vücudun yapısında en fazla oranda yer alan protein türüdür. Bu nedenle kolajen sentezinin ve besinlerle birlikte alımının yeterli olması sağlık açısından büyük bir öneme sahiptir. İşte kolajen takviyesi hakkında tüm bilinmesi gerekenler...
Kolajen nedir sorusu, özellikle yaşlanmaya bağlı kemik ve cilt sorunları yaşayan bireyler tarafından sıklıkla sorulan sorulardan bir tanesidir. Kolajen insan vücudunda kemikler, deri, kaslar ve daha pek çok doku ve organın yapısında yüksek oranda yer alan bir protein türüdür. Yapısal bir protein olan kolajen, vücuttaki tüm protein miktarının yaklaşık olarak üçte birini oluşturur. Özellikle bağ dokunun yapısında bol miktarda bulunan kolajen, hücre ve dokuların birbirine bağlanmasını ve bir arada tutulmasını sağlar. Dolayısıyla vücut yapısının sağlıklı bir şekilde korunması açısından kolajen proteininin büyük bir önemi vardır. Vücut tarafından sentezlenen kolajenin üretimini bazı besinlerin yeterli miktarda tüketilmesi ile arttırılabilir. Kolajen üretimini arttıran ve kolajen içeren besinler arasında yumurta beyazı, tavuk derisi, kemik suyu, sakatatlar, kuru baklagiller ve taze sebze ve meyveler sayılabilir.
Kolejen tipleri nelerdir?
Vücutta pek çok farklı tipte kolajen molekülü vardır. Hepsinin temel görevi bağ dokusu yapısını desteklemek olsa da her birinin özelleşmiş birtakım görevleri bulunur. Temel kolajen tipleri:
Tip 1 kolajen: Vücutta bulunan kolajenin %90'ı Tip 1 kolajendir. Sıkıca demetlenmiş iplikçik yapısında bulunur. Kemik, deri, tendon, fibröz kıkırdak ve diş yapısının kurulmasında görevlidir.
Tip 2 kolajen: Bu tipte kolajen fiberleri, Tip 1'e göre daha gevşek paketlenmiştir. Eklemlerde yer alan elastik kıkırdakta bulunur.
Tip 3 kolajen: Kas, organ ve damar yapılarının yemelinde yer alır.
Tip 4 kolajen: Cilt katmanlarında bulunur.
Yaş ilerledikçe vücutta kolajen üretimi azalır ve daha kalitesiz kolajen üretilir. Bu durum sonucunda cilt esnekliğini kaybeder ve kırışıklıklar meydana gelir. Kıkırdak dokusu da zayıflar. Eklemlerle ilgili problemler görülebilir.
Vücutta kolajen eksikliği nasıl anlaşılır ve kolajene zarar veren şeyler nelerdir?
Aşağıdaki kolajen yıkıcı davranışlardan kaçınmak önemli olabilir.
- Çok fazla şeker ve rafine karbonhidrat yemek: Şeker kolajenin kendi kendini onarma yeteneğini engeller. İlave şeker ve rafine karbonhidrat tüketiminizi en aza indirin.
- Çok fazla güneş ışığı almak: Güneş ışığında doğal olarak bulunan ultraviyole (UV), kolajen üretimini azaltabilir. Aşırı güneş ışığına maruz kalmaktan kaçının.
- Sigara içmek: Sigara kolajen üretimini azaltır. Bu, yara iyileşmesini geciktirebilir ve kırışıklıklara neden olabilir.
Vücudunuza zarar veren davranışlardan kaçınarak kolajenin korunmasına yardımcı olabilirsiniz. Sağlıklı bir diyet ve egzersiz rejimini takip etmek kolajeni korumaya yardımcı bir diğer yoldur.
Kolajen eksikliği belirtileri şunlar olabilir:
- Tırnakların ve saçın kolay kırılması
- Ciltte yaşla uyumlu olmayan kırışıklık
- Yorgunluk ve kas güçsüzlüğü
- Eklem ağrıları
Bununla birlikte bu belirtiler kolajen eksikliğine özgü değildir; bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşamanız ve belirtilerin uzun sürmesi halinde bir doktora başvurunuz.
Kolajen içeren besinler nelerdir?
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz.
- İlikli kemik suyu
- Sığır eti
- Tavuk eti
- Hindi eti
- Balık
- Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Kırmızı renkli meyve ve sebzelerde içerdikleri güçlü antioksidanlar sayesinde kolajen üretimini destekler.
- Ahududu
- Böğürtlen
- Yaban mersini
- Kızılcık
- Çilek
- Kiraz
- Elma
- Pancar
- Kırmızı kapya biber
- Domates bu besinlere örnek gösterilebilir.
Sülfür/kükürt içeren besinler, kolajen üretimine yardımcı olmaktadır.
- Brokoli
- Lahana
- Soğan
- Sarımsak
- Karnabahar
- Pırasa
- Brüksel lahanası bu besinlere örnek gösterilebilir.
Ayrıca, kolajenin üretilmesi ve daha iyi emilebilmesi için C vitaminine ihtiyaç vardır. Bu noktada C vitamini içeren meyve ve sebzeler fayda sağlayabilir. Özellikle;
- Kapya biber
- Maydanoz
- Limon
- Kivi
- Portakal
- Greyfurt
- Mandalina zengin C vitamini kaynaklarıdır.
Kolajen Biyolojik Yaşınızı Etkiler
Kolajen; cildin, göz küresinin, kemiklerin, saçın ve tırnakların durumundan sorumludur. En son bilimsen araştırmalara göre, cilt durumundaki değişiklikler aracılığı ile kolayca görülebilen kolajen durumu, insanın biyolojik yaşını belirlemektedir.
Gençlik Sırrı Kolajen Aşısında
Kolajen içeren doğal ürünlerin, kas-iskelet sisteminin ağrılı hastalıklarında değişik bölgelere enjeksiyon yolu ile uygulanan yeni bir yöntemdir. Bu bio ürünlerin lokal uygulamasının amacı, uygulama yapılan bölgeyi yenilemek, güçlendirmek ve korumaktır.
Kıkırdak, bağ doku, eklem kapsülü gibi yoğun kolajen içeren yapıların dıştan kolajen enjekte edilmesi ile etkilenmiş olan bu yapılarda mekanik güçlenme sağlanır. Kolajen içeren ampuller, cilt altından uygun bölgelere enjekte edilir. Kolljen aşısı sonucu bu yapılar güçlenir ve bu bölgede yenilenir ağrılar ortadan kalkar.
Kolajen Tedavisi ile Sağlıklı Ve Güzel Bir Cilt
Kolajen cildin, saçın ve tırnakların kondisyonunu gözle görünür bir şekilde iyileştirir. Bağ dokuyu, kıkırdakları, kemikleri, göz elmacığının ve saçı onarır. İnsan organizmasının en önemli dokusu olan bağ dokunun içinden beslenmesini destekler ve yeniden canlandırır.
Günde 1 gr olmak üzere 12 hafta alım sonrası deri kuruluğunda %76, çizgilerde %12 azalma, deri kan akımında iyileşme ve kolajende %6 artış tespit edilmiştir. 8 çalışmayı ele alan bir derlemede ise kolajen takviyesinin deri yaşlanmasında azalma, deri elastisitesinde artış, hidrasyon (su tutma), dermal kolajen yoğunluğunda artış sağladığı sonucuna varıldığı bildirilmektedir. Kolajen takviyesinin genellikle güvenli olduğu ve bildirilmiş bir yan etkisi olmadığı belirtilmektedir. Ancak tüm bunları kanıtlayacak geniş kapsamlı bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır. Bununla birlikte kolajen takviyesinin tıbbın farklı alanlarında ümit verici olduğu düşünülmektedir.
Eklem Ağrılarında İçin Güçlü Etki
Eklemlerde hissedilen ağrının en önemli nedeni eklem içi ve eklem dışı yapıların gevşemesidir. Bu yapıların gevşemesi sonucu eklemlerin fizyolojik olmayan yönlere hareketi meydana gelebilir. Bu da destek dokunun daha çabuk yıpranmasına ve kıkırdak fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir. Kolajen tedavisi, fizyolojik eklem hareketlerinden ileri gelen ağrıları ve postüre bağlı oluşan ağrıları da azaltabilmektedir.
Spor Yaralanmalarında Hızlı İyileşme Sağlar
Kollajen tedavisi; sırt-omurga-eklem ağrıları, kas ve yumuşak doku ağrıları, fibromiyalji (kulunç), eklem ve bağ doku travmaları, osteoporoz, artroz, osteokondroz, gut hastalığı, periartrit ağrılar, boyun-sırt ve bel fıtıkları, bel boyun düzleşmesi, romatizma ve artrit hastalıkları, eklem ve kemik ağrıları, spor travma ve yaralanmalarının hızlı iyileşmesine ve kas -bağ dokusunun korunmasına yardımcı olmaktadır.