Ozon Tedavisi Nedir?
Ozon terapi olarak da bilinen ozon tedavisi, sağlığı ve yaşam kalitesini artıran, güvenli, etkili ve bilimsel bir uygulamadır. Tüm dünyada geleneksel tıbbi yaklaşımı ve tedavileri destekleyen bir terapidir.
Ozon Terapi vücuttaki oksijen seviyesini yükselterek tüm dokulara fayda sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendiren, kan dolaşımını hızlandıran, karaciğerde yağlanmayı azaltan anti-aging etkili bir terapidir. Ayrıca kanserin önlenmesinde ve kalp damar hastalıklarının tedavisinde destek bir terapi olarak uygulanabilir.
Ozon tedavisinin farklı uygulama şekilleri vardır. En popüler ozon uygulaması hastanın damarından uygulanan I.V. ozon tedavisidir. I.V. yani damar yolu ozon terapisi; kan alındıktan sonra bir şişe içinde oksijen ve ozon ile karıştırılarak kanın alındığı damardan enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. Ozon aynı zamanda kan yoluyla, kas içine, cilt altına, torbalama sistemi ile rektal (makat) ve vajinal yol gibi yöntemler ile birçok hastalıkta, kanser tedavisinde ve sağlığı korumak amacıyla kolaylıkla uygulanabilmektedir.
Ozon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Medikal ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı (ozon oksijen) şeklinde kullanılır. Uygulamaya bağlı olarak ozon konsantrasyonu 1 ve 100 µg/ml (ozon dozu gamma olarak adlandırılır) arasında değişir. Kişinin durumu ve tıbbi uygulamaya göre, toplam uygulama dozunu belirlenir. Daha sonra uygulamayı yapacak olan doktor, toplam dozun ne şekilde, hangi miktarlarda uygulanması gerektiğini planlar.
Düşük dozlarda kullanıldığında, ozon bağışıklık sistemini aktive eder, diğer bir deyişle vücudun direncini arttırır. Hücre yenilenmesini hızlandırır. Kanımızın hücresel kısmını oluşturan başlıca hücreler, alyuvarlar ve akyuvarlardır. Medikal Ozon Tedavisinde, Alyuvarlar ile kanın oksijen taşıma kapasitesi ve kalitesi arttırılırken, Akyuvarlarda başlatılan reaksiyon süreci vücudun savunma ve tamir mekanizmalarının dalga dalga harekete geçmesini uyarır.
Ozon sayesinde oluşan bu aktivasyona cevap olarak, vücudun bağışıklık hücreleri cytokin adı verilen özel maddeleri (interferon, interleukin vb.) üretir. Bunlar hastalıklara direnmek için uyarılan bütün bağışıklık sistemi boyunca zincirleme bir şekilde pozitif değişiklikler yaratarak diğer bağışıklık hücrelerini haberdar ederler. Bu da medikal ozonun, özellikle bağışıklık sisteminin zayıf olduğu veya bozuk olduğu hastalara uygulanmasında özellikle çok başarılı sonuçların alınmasını sağlar.
Kanımızın serum kısmındaki maddelerden özellikle yağ asitleri ve diğer trigliseritlerle ozon gazının oluşturduğu bileşikler, zamanla vücuttaki zararlı yağ türlerinin azaltılmasında önemli bir yardımcı rol üstlenir. Medikal ozonun diğer çok önemli bir özelliği de kan dolaşımını arttırmasıdır. Bu özellik, dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde ve organik fonksiyonların yeniden canlandırılmasında ozon terapiyi çok değerli kılar. Ozonun vücudun kendi dinamiklerini harekete geçiren doğal bir tedavi yöntemi olduğu kanıtlanmıştır.
Ozon Tedavisi Faydaları
Bu tedavi yönteminin pek çok etkili faydası vardır. Bunlardan bazıları:
Metabolizma hızını arttırma: Ozon Terapi, tüm vücut hücrelerine sunulan oksijen miktarını artırırken, hücrelerin bu oksijenden maksimum düzeyde faydalanmasını sağlar. Bu da, artan metabolik faaliyetler sonucunda da kalorilerin ve yağ depolanmasını değil yakılmasını sağlamaktadır. Metabolizma hızı bir kez artmaya başladığında artık kronik yorgunluktan, bitkinlikten ya da isteksizlikten artık bahsedilmemektedir.
Anti-aging etki: Vücudumuzda, yıllar içinde meydana gelen değişimler ve yıpranmalar sonucunda, hiçbir şey gençlik yıllarında olduğu gibi kalmaz. Ozon tedavisi size yaşlanmayı geciktirici bir enerji artışı, gençleşme hissi verirken, yaşlanma süreciyle ilişkili rahatsız edici koşulları da uzaklaştırır.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi: Ozon hem çeşitli hastalıklara yakalanmış kişilerin bu hastalıklardan kolaylıkla kurtulmasını hem de tekrar bu tür hastalıklara yakalanmamasını sağlar. Özellikle mevsimsel grip ve diğer salgınlardan etkilenen ve risk grubunda yer alan kişiler üzerindeki koruyucu etkisi çok güçlüdür.
Kan dolaşımının artması: Bir yandan damarların genişlemesini diğer yandan kan hücrelerinin oluşumunun artmasını sağlayarak vücudun ihtiyaç duyduğu bölgelerine, yeterli miktarda kanın gitmesi sağlanır. Bu yolla çeşitli damar hastalıklarının tedavisine yardımcı olmaktadır.
Yeni hücre yapımı: Yeni hücre yapımının hızlanması sonucunda iyileşmeyen yaraların kapanması mümkün olur. Yapısı bozulmuş dokuların yenilenmesi ozon sayesinde mümkün olmaktadır. Bireyin yeni ve genç hücrelere kavuşması sağlanır.
Detoks etkisi: İnsan vücudunda üretilen zararlı toksik maddelerin arındırılması yoluyla, olası zararlardan korunma gerçekleşir. Alman bilim dünyasında ‘kanın yıkanması’ olarak kabul gören ozon terapi, gerçek anlamda detoks etkisi yaratmaktadır.
Anti-mikrobik etki: Bilinen her türlü virüs, bakteri ve mantar gibi çeşitli hastalık etkenlerinin dezenfeksiyonunu sağlar. Bu yolla antibiyotikler ile tedavi edilemeyen veya tedavi edilmesi çok güç olan hastalıklarının tedavi edilmesi mümkün olmaktadır.
Ağrı giderici etki: Ağrıya yol açan nedeni ortadan kaldırır ve ağrının hissedilmesine neden olan kimyasalları uzaklaştırarak ağrı hissinin kısa sürede yok olmasını sağlar.
Anti-kanserojen etki: Kanser hücreleri genellikle oksijensiz ortamda oluşur ve çoğalır. Ozon yoluyla yüksek oksijene kavuşan dokulardaki kanserojen hücreler üreyemez hale gelir. Ozonun kanserin görülme sıklığını azalttığı hakkında çok sayıda bilimsel yayın bulunmaktadır.
Yaşam kalitesini arttırma: Stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk tedavilerinde için çok ideal bir terapidir. Kırmızı ve beyaz kan hücrelerini aktive eden ozon sayesinde kişiler kendilerini yenilenmiş hisseder, fiziksel performans gücü artar. Profesyonel sporcular, işadamları ve sanatçılar da bu tedaviden sıklıkla faydalanmaktadırlar.
Sağladığı tüm yararların yanında insanların bedensel ve ruhsal anlamda sorunlarını azaltarak veya yok ederek yaşam kalitesi denilen değerleri yükseltir. Uyku kalitesinin artmasından, zihinsel ve fiziksel performansın artışına kadar, hayatın her anını ve yönünü olumlu yönde etkileyen ozon terapi, bizlere yaşam sevincimizi geri kazandırmaktadır.
Ozon Terapi Kimlere Önerilir?
Ozon terapinin uygulanması sakıncalı olduğu hastalıklar son derecede sınırlıdır. İleri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı kalıtsal hastalıkları (kanama pıhtılaşma hastalıkları) olan hastalara uygulama yapılmaz. Ayrıca tiroid bezinin aşırı derecede büyüme (hipertiroidi) ve normalden çok fazla hormon salgılaması durumunda ozon önerilmez. Yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği bazı hastalıklar da ozon tedavisiyle bağdaşmayan hastalıklardır.
Ozon Terapinin Kökeni
Eski tarihlerde, Yunancada “Tanrının Nefesi ” ismi ile anılan Ozon’un faydalı etkileri ve yaşamımız için gerekliliği 1800’lü yıllarda keşfedilmiştir. Ozon, stratosferde yer alan en önemli gazdır. Renksiz olmakla beraber kendine has bir kokusu olan ve süper oksijen olarak da kabul gören ozonun en büyük özelliği dezenfekte etme kabiliyetidir.
1800’lü yıllarda bir sterilizasyon metodu olarak kullanılan Ozon Terapisi zamanla yaygınlaşmış, tüberküloz gibi ciddi hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Saf oksijen ve saf ozonun birleşiminden olan medikal ozon terapisi, günümüzde Hollywood ünlüleri başta olmak üzere tüm dünyada zindelik ve canlılık vermesi için kullanılır. Bu bileşim bakteri, virüs ve mantarları yok eder, bu sayede enfeksiyonlar ile yaraları iyileştirir.
Ozon tedavisi fiyatları ve seansları hakkında bilgi almak için bize ulaşın.
Ozon Terapi Uygulamaları ve Yararları
Ozon terapiler, 100’e 1 oranındaki ozon gazının oksijenle birleştirilmesiyle uygulanır. Toplam dozaj, kişinin sağlık durumuna göre belirlenir. Sağlık sorunu olmayan kişiler için uygulanan düşük dozlarda, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve vücudun doğal direncininin artması sağlanır. Tüm TheLifeCo merkezlerinde damar yoluyla, rektal veya ozon saunalar aracılığıyla üç çeşit ozon tedavisi uygulanmaktadır.
Ozon, tüm sağlıklı hücrelerin oksitlenmesini önleyen üç enzime sahip olduğu için sağlıksız hücreleri öldürürken sağlıklı olanlara dokunmaz. Tüm sağlıklı hücreler çok miktarda oksijenle beslenmeyi sever bu onların sağlıklı işlev görmelerine olanak sağlar. Her hücre oksijen yakan bir makine gibi davranır, bu yüzden bedenlerimiz çok miktarda oksijene ihtiyaç duyar. Sağlıksız hücreler, oksitlenmeyi önleyen enzimlere sahip değildir. Bu durum kanser hücreleri de dahil olmak üzere tüm sağlıksız hücrelerin ozona karşı savunmasız olmalarına neden olur.
Bu mucizevi doğal terapinin faydaları sınırsızdır; cildin / gözeneklerin ve lenfatik sistemin temizlenmesine; vücudun bakterilerden, virüslerden ve mantarlardan doğal olarak arınmasına; bağışıklık sisteminin güçlenmesine; ana organ ve dokuların oksijenlenmesine; kan dolaşımının ve kandaki oksijenin artmasına ve hatta bazı hastalıkların engellemesiyle beraber vücudun kanserle savaşmasına da yardımcı olur.
Ozon Sauna
Ozon sauna, herhangi bir detoksifikasyon programının önemli bir parçası olarak kullanılır. Ter bezlerinin uyarılmasına yardımcı olarak gözeneklerin açılmasına ve ayrıca kan dolaşımının hızlanarak cildin detoks ve temizlik kapasitesinin artmasına katkı sağlar. Ozon sauna, buharın vücudu sarıp ozonun cilt tarafında emilimini sağlar. 40°C’ye varan sıcaklığa ulaşan yoğun ısı, ciltteki gözenekleri açar, bu da ozonun ciltten direk kan dolaşımına, yağ ve lenf dokusuna ulaşmasını sağlar. Lenf dokusunu toksinlerden arındırmak hayati önem taşır ve ozon sauna bunu başarmanın en etkili yollarından biridir.
Kanda Ozon
Vücudunuzdan alınan yarım ünite kan içerisine ozon gazı enjekte edilerek, kendi kanınız vücudunuza damar yolu ile geri verilir. Bu işlem kan damarlarına zarar veren ve gut hastalığı gibi pek çok hastalığın oluşmasını sağlayan ürik asidin parçalanmasını sağlar. Oksijen kapasitesi artırılmış kan, beden içinde onarıcı fonksiyona sahiptir ve oksijenli ortamı sevmeyen kanser hücrelerinin çoğalmasını önlemede yardımcı olur.
Rektal Ozon
Rektal olarak uygulanan ozon, büyük otohemoterapiye benzer etkilere sahip bir tedavidir. Büyük otohemoterapi sırasında ozon vücut dışında kana eklenir ve daha sonra vücuda yeniden geri enjekte edilir ve bu prosedür ozonun vücuda girmesinin en güvenli yoludur.
Su, yiyecek veya anal fitiller gibi, ozon molekülleri de bağırsak zarları tarafından kan dolaşımına emilir ve doğrudan karaciğere ulaşır. Vücudun geri kalan kısmına ulaşmadan önce ozon, karaciğer hücrelerini onarır, bu da karaciğerden geçen tüm kan hücrelerinin ozonla temas etmesine izin verir. Bu işlem sırasında hücrelerin antioksidan kapasitesi hızla artar, toksinler giderilir ve hücrelerin canlılık oranı artar.